Okula uyum, çocuğun ilk yıllarında geliştirdiği benlik ile yeni adım attığı ortama hakim olan normlar arasında denge kurmasını gerektiren hassas bir süreçtir. Küçük yaştaki bireyler, bu dönemde çevrelerinden gelen uyarıcılara karşı farklı davranışsal ve akademik tepkiler verir. Kimi çocukta bu tepkiler son derece olumluyken bazılarında beklenmedik sorunların işaretlerini taşıyabilir. Dolayısıyla okula uyum sürecine önceden hazırlıklı olmakta ve çocuğun bu dönemi kolayca atlatabilmesini sağlayacak önlemler almakta fayda vardır.
Okula Uyum Süreci Nedir?
Okula uyum süreci, anaokulu ve ilköğretim birinci sınıf öğrencilerinin eğitim alacakları ortama alışmaları için geçirdikleri zaman dilimidir. Bu süreç, ülkemizde uyum haftası adıyla eğitim yılının başlangıcından önceki pazartesiden başlayıp cuma sonlanan beş günü kapsar. Çoğu çocuk için bir haftalık okula uyum süreci fazlasıyla yeterlidir. Ancak küçük yaştaki bazı bireylerde, ilköğretim veya anaokulu adaptasyon süreci çok daha farklı seyredebilir. Başlarda uyum sağlamış gibi görünen çocuklarda, ilerleyen zaman diliminde sosyalleşememe, okula gitmek istememe gibi davranışlar gözlemlenebilir. Okula adaptasyon süreci boyunca bu tarz davranışlarla karşılaşılması durumunda gerek öğretmenler gerekse de ebeveynler üstlerine düşen sorumlulukları eksiksiz biçimde yerine getirmelidir.
Okula Uyum Sürecinde Öğretmenler Neler Yapmalıdır?
Özellikle anaokuluna alışma süreci içerisinde öğretmenin rolü epey önemlidir. Çünkü bu dönemdeki çocuklar, hayatlarında ilk defa aileleri dışında birileriyle zaman geçirmeye başlar. Dolayısıyla uyum haftası boyunca tedirgin görünmeleri son derece normaldir. Öğretmenler, çocukların tedirgin ruh halinden kurtulmalarına yardımcı olmak için hareketlerini kısıtlamak yerine kontrollü biçimde çevreyi tanımalarına olanak tanıyabilir. Çocukların kendi başlarına sınıflarını tanımaya odaklanmaları, hem özgüvenlerini geri kazanmalarını hem de diğer öğrencilerle etkileşime girmelerini mümkün kılar.
Yalnızca tüm bunlar olurken çocuklar, kural ihlali gibi gözüken bazı davranışlar sergileyebilir. Ancak çoğu zaman bu tarz hareketleri bilinçsizce yaparlar. Kaldı ki çocuğun okulun ilk gününden itibaren tüm kurallara ve mevcut düzene uyum sağlaması beklenmemelidir. Aksine öğretmenlerin kuralları çocuğun anlayabileceği şekilde açıklayıcı dil kullanarak ve teker teker öğretmesi, çok daha olumlu sonuçları beraberinde getirir. Açıklayıcı bir dil kullanmak, çocukların kendilerine anlatılanlar hakkında neden-sonuç ilişkisi kurabilmesini kolaylaştırır. Ayrıca defalarca aynı hatalı davranışı tekrarlamaları ihtimalini büyük oranda ortadan kaldırır.
Okula Yeni Başlayan Öğrencinin Uyum Süreci İçin Neler Yapılabilir?
Eğitim hayatına yeni başlayan bir öğrencinin okula adaptasyon sorunu yaşamaması için yeni sorumluluklarına odaklanması konusunda baskı yapılmaması önemlidir. Yalnızca ders çalışmaya yoğunlaşmalarını sağlamaya çalışmak yerine özellikle ilk birkaç haftada yaz dönemindeki etkinliklerini sürdürmelerine olanak tanınabilir. Böylece sürekli baskıya maruz kalmalarının beraberinde getireceği okuldan soğuma hissinden uzaklaşmış olurlar. Tabii bu doğrultuda okula mutlaka gitmeleri gerektiği yönündeki hatırlatmalardan kaçınmakta da fayda vardır.
Öğrencinin okula uyum sürecini hızlandırmak amacıyla tüm aile üyelerinin tutarlı davranışlar sergilemesi gerekir. Herkes okula gitmenin öneminden bahsederken bir kişinin bile aksi yönde fikirler öne sürmesi, çocuğun okula gitmek istememesine dayanak oluşturabilir. Bu durumu aşmak için ona anlayacağı bir biçimde herkesin sorunluluklarını anlatabilirsiniz. Benzer tutarlılığı, okula her gün gitmesi konusunda da gösterebilirsiniz. Zira okula gitmek istememe ısrarına dayanamayıp devamsızlık yapmasına izin vermek, çocuğunuzun zihninde eğitim hayatına yönelik yanlış fikirlerin oluşmasına sebep olabilir. Yani daha net bir ifadeyle zihninde okulu istediği zaman gidebileceği bir yer olarak konumlandırabilir.
Çocuğun Okulda Sosyalleşmesi İçin Neler Yapılmalıdır?
Çocuğun okulda sosyalleşmesi, hem öğretmenlerin hem de ebeveynlerin özgüven aşılamaları sayesinde kolaylıkla gerçekleşebilecek bir olgudur. Kreşe adaptasyon süreci başlangıcında çocuğun özgüvenini yükseltmek ve bulunduğu ortamda kendisini güvende hissetmesini sağlamak, yeni arkadaşlar edinmesi konusunda motivasyonunu artırır. Çocuğunuzun okulda yaşıtlarıyla rahatça iletişim kurabilmesi için ayrıca gündelik yaşamında farklı bireylerle bir araya gelebileceği doğum günü partisi gibi aktiviteler düzenleyebilirsiniz.
Çocuğunuzun okulda rahatça sosyalleşmesi için ayrıca sportif ve sanatsal faaliyetlere katılması konusunda onu teşvik edebilirsiniz. Faaliyet seçiminde, okul öncesi dönemdeki yatkınlıklarına odaklanabilir ve daha da ideali onun görüşlerini ön planda tutabilirsiniz. Çünkü keyif aldığı faaliyetlere yönelmesi, vaktini eğlenerek geçirmesine ve rahatlamasını mümkün kılar. Haliyle arkadaş edinmeye çok daha meyilli olur.
Çocuğunuzun katılacağı sportif ve sanatsal faaliyetlerde ya da okul hayatında karşılaşabileceği sağlık risklerini güvence altına almak için Eureko 4 Mevsim Sağlık Sigortası poliçesine başvurabilirsiniz.