Bireysel çatı tipi güneş enerji paneli kullanımı gün geçtikçe artıyor. Tabii konu güneş enerjisinden elektrik üretimi olduğunda, sürdürülebilirlik açısından sağlanan katkıyı da unutmamak gerekiyor. İşte bireysel çatı tipi güneş enerji panellerinin sürdürülebilirliğe katkıları…
Bireysel Çatı Tipi Güneş Enerji Panel Çeşitleri Nelerdir?
Sürdürülebilirliğe yönelik katkılarından bahsetmeden önce bireysel çatı tipi güneş enerji paneli modellerinin neler olduğunu bilmekte fayda var. Ülkemizde kendi elektriğini güneş enerjisinden faydalanarak üretmek isteyenlerin yönelebilecekleri dört farklı seçenek mevcuttur. Bunlar:
Monokristal Güneş Panelleri
Monokristal güneş paneli, yüksek saflıkta silikon kristallerinden oluşur. Bu tür panellerin verimlilik oranları %20 ila %24 arasında değişir. Monokristal güneş panelleri, diğer seçeneklere kıyasla biraz daha maliyetlidir. Buna karşılık monokristal içerikli paneller, uzun kullanım ömrü avantajına sahiptir ve sıcak iklimlerde kullanıma son derece uygundur.
Polikristal Güneş Panelleri
Bu tür panellerin ham maddesini heterojen yapıdaki kristaller oluşturur. Polikristal güneş panellerinin verimliliği, %11 ila %16 aralığındadır. Türkiye’deki bireysel çatı tipi güneş enerji sistemlerinde polikristal panel kullanımı oldukça yaygındır. Bunun en büyük nedeni edinilmelerinin monokristal türdeşlerine göre daha uygun fiyatlı ve kolay olmasıdır.
Esnek Güneş Panelleri
Esnek güneş panelleri, adını fiziksel yapılarından alır. Ağırlıklarının standart panellere göre yaklaşık %60 daha az olması, en önemli özellikleridir. Verimlilikleri düşük olan bu tür paneller, ağırlık taşıma kapasitesi az olan çatılar ve geçici kurulumlar için tercih edilebilir.
İnce Film Güneş Panelleri
Bu tür güneş panellerinin yapımında, fotovoltaik madde katı bir yüzey üzerine bırakılır. Böylece cam benzeri bir yapı ortaya çıkar. İnce film güneş panelleri, tüm seçenekler içerisinde en düşük verimliliğe sahip olandır. Üstelik bozulmaya son derece yatkındır.
Bireysel Çatı Tipi Güneş Enerji Panellerinin Çevresel Etkileri
Yüksek verimlilikle çalışan bireysel çatı tipi güneş enerji panelleri, sürdürülebilirlik açısından aşağıda sıralanan katkıları sağlar.
Emisyon Değerlerinde ve Kirlilik Seviyesinde Azalma
Bireysel çatı tipi güneş enerji panelleri aracılığıyla çevrenin korunmasına yönelik elde edilebilecek kazanımların ilki, emisyon değerlerinde ve kirlilik seviyesinde genel azalmadır. Şebekeye bağlı veya bağımsız olarak kurulacak bir sistem, fosil yakıtlarla üretilen elektriğe daha az ihtiyaç duyulması anlamına gelir. Elektrik üretiminde hane olarak güneş enerjisinden faydalanılması, başta nitrojen oksitler başta olmak üzere zararlı gazların daha düşük oranlarda çevreye yayılmasına katkı sağlar.
Küresel Isınmanın Etkilerinin Azalması
Bireysel olarak fosil yakıtlardan elde edilen elektriğin kullanımı yerine güneş enerjisine yönelim, küresel ısınmayla mücadeleye doğrudan katkı verilmesini mümkün kılar. Bunun en büyük nedeni güneş enerjisinden elektrik üretiminin karbon ayak izini azaltan bir yöntem olmasıdır. Üstelik ürettiğiniz elektriğin bir kısmını şebeke üzerinden dağıtarak daha fazla kişinin benzer katkıyı sağlamasına yardımcı olabilirsiniz.
Su Kaynakları Üzerindeki Baskıda Azalma
Bireysel çatı tipi güneş enerji panelleri aracılığıyla çevrenin korunmasına yönelik sağlanabilecek katkılar arasında su kaynakları üzerindeki baskının azalması da yer alır. Geleneksel yöntemlerle, yani fosil yakıtlar kullanılarak, elektrik üretilirken soğutma süreci için yüksek miktarda suya ihtiyaç duyulur. Güneş panelleri yardımıyla elektrik üretiminde ise böyle bir ihtiyaç yoktur. Dolayısıyla ne kadar çok evde bireysel çatı tipi güneş enerji panelleri bulunursa, su havzalarının varlığını sürdürebilmeleri de aynı oranda kolaylaşır.
Hava Kalitesinin Yükselmesi
Bireysel çatı tipi güneş enerji panellerine geçiş yapılması, genel hava kalitesinin yükselmesine yardımcı olan etkenler arasındadır. Böyle bir yönelim, elektrik şirketlerinin dağıtım yapacakları ev sayısında azalmaya sebep olur. Haliyle elektrik üretiminde fosil yakıt kullanım miktarı düşük seviyede de olsa azalır. Ancak kendi elektriğini üreten hane sayısı arttıkça başta son derece düşük gibi görünen bu oranın dikkat çekici seviyelere ulaşabileceği asla unutulmamalıdır.